You're the love of my life.
- Sen benim hayatımın aşkısın.
Love makes the world go round.
- Aşk dünyayı döndürür.
She has a secret crush on her sister's boyfriend.
- Kız kardeşinin erkek arkadaşına karşı gizli bir aşkı var.
Mary was my first crush.
- Mary benim ilk aşkımdı.
It was a very passionate love affair.
- Çok ihtiraslı bir aşk macerasıydı.
Love is only one of many passions.
- Aşk birçok tutkudan sadece biridir.
seni seviyorum.
Only love can break your heart.
- Sadece aşk kalbini kırabilir.
But love can break your heart.
- Ama aşk kalbinizi kırabilir.
She gave herself to flames of love.
- O kendini aşk ateşinin kollarına bıraktı.
You should stop reading romance novels.
- Aşk romanları okumayı durdurmalısın.
Maybe you should stop reading romance novels.
- Belki aşk romanları okumaktan vazgeçmelisin.
A true love story never ends.
- Gerçek bir aşk hikayesi asla bitmez.
It was a one-sided love affair.
- O tek-taraflı bir aşk ilişkisiydi.
He confided in me about his love affair.
- Aşk ilişkisi hakkında bana güvendi.
It was a very passionate love affair.
- Çok ihtiraslı bir aşk macerasıydı.
The novelist wrote several romances.
- Romancı birkaç aşk romanı yazdı.
Can you recommend a romance novel for me?
- Benim için bir aşk romanı tavsiye edebilir misin?
I want to make love with you.
- Seninle aşk yapmak istiyorum.
True love never ends.
- Gerçek aşk hiç bitmez.
It's a story about a man who dies without ever finding true love.
- Bu şimdiye kadar gerçek aşkı bulmadan ölen bir adam hakkındaki bir hikayedir.