Bu otoyol bize çok zaman kazandırır.
- This highway saves us a lot of time.
Avusturya'da otoyolu kullanmak için para ödemek zorundasın.
- In Austria, you have to pay to use the highway.
Kaza otobanda gerçekleşti.
- The accident took place on the highway.
Otobanda sabit bir hızda kaldı.
- He maintained a steady speed on the highway.
Ana yoldan ayrıldıklarından beri, başka bir arabayla karşılaşmadılar.
- Since they left the national highway, they hadn't come across another car.
Ana yollar banliyölerin büyümesine katkıda bulunacaktır.
- The construction of a highway will contribute to the growth of the suburbs.
Karayolları trafik kanununu bilmelisin.
- You must know the highway code.
Fransa'da çok iyi karayolları var.
- In France there are very good highways.
Hayat büyük bir karayolu gibidir.
- Life is like a big highway.
Dün karayolunda korkunç bir kaza vardı.
- Yesterday, there was a terrible accident on the highway.
Onun ana yolda bir dükkânı var.
- He has a store on the main road.
Hatırladığım kadarıyla, Tom'un evi ana yoldan biraz daha uzak.
- As I recall, Tom's house is a little farther in from the main road.