İngilizce - Türkçe
a person under the protection of a specific country; a citizen or subject teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- national
- {s} milli
Milliyetim Fransız ama Vietnam kökenliyim.
-I have French nationality but Vietnamese origins.
Panda, Çin'in millî hazinesidir.
-The panda is China's national treasure.
- national
- {s} ulusal
Fransız hükümeti, ulusal bütçeyi vergi mükelleflerinin dengelemesi için meydan okuyan online bir oyunu piyasaya sürdü.
-The French government has launched an online game that challenges taxpayers to balance the national budget.
O ulusal bir kahraman oldu.
-He became a national hero.
- national
- {i} vatandaş
Güney Afrika vatandaşıyım.
-I am a person of South African nationality.
Fransız vatandaşlığım var ama Vietnamlıyım.
-I have the French nationality, but I'm from Vietnam.
- national
- ulusçuluk
- national
- uyruk
Onlar Güney Afrika uyruklular.
-They are of South African nationality.
- national
- {i} yurttaş
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a person under the protection of a specific country; a citizen or subject teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- national
a person under the protection of a specific country; a citizen or subject
Heceleme
a per·son un·der the pro·tec·tion of a spe·cif·ic country; a ci·ti·zen or sub·jectTelaffuz
Resimler
Geçmiş
Favoriler