Gitar çalmak benim hobim.
- My hobby is playing the guitar.
Hiçbir müzisyen o müziği cenaze töreninde çalmayı düşünmezdi.
- No musician would have thought of playing that music at the funeral.
O, tenis oynamaya düşkün.
- He is fond of playing tennis.
Kesinlikle,kart oynamayı severim.
- Certainly, I like playing cards.
Bilgisayar oyunu oynuyorum.
- I am playing a browser game.
Bebek bazı oyuncaklar ile oynuyor.
- The baby is playing with some toys.
Yangın çocukların kibritlerle oynamasından kaynaklandı.
- The fire was brought about by children's playing with matches.
Tenis ve golf oynamaktan hoşlanırım.
- I like playing tennis and golf.
Kart oynayarak zaman öldürdük.
- We killed time by playing cards.
Tom'un oyun oynayarak ne kadar çok zaman harcadığına şaşırırdın.
- You'd be amazed how much time Tom spends playing games.