Tom clicked the light switch on.
- Tom lamba anahtarını açtı.
He was feeling for the light switch in the dark.
- Karanlıkta el yordamıyla ışık anahtarını arıyordu.
How many keys? asked Pepperberg.
- Kaç tane anahtar? Pepperberg sordu.
It goes without saying that honesty is the key to success.
- Başarının anahtarı olan dürüstlük söylenilmediği taktirde sürer
Could you pass me that wrench?
- O İngiliz anahtarını bana uzatabilir misin?
A wrench is a commonly used tool.
- Bir İngiliz anahtarı, yaygın olarak kullanılan bir araçtır.
Tom looked through the keyhole.
- Tom anahtar deliğinden baktı.
I can't find the keyhole.
- Anahtar deliğini bulamıyorum.
You can use a keyword to help you remember complicated topics.
- Karmaşık konuları hatırlamanıza yardımcı olması için bir anahtar kelime kullanabilirsiniz.
Tom sorted through his email messages using keyword searches.
- Tom anahtar kelime araştırmaları kullanarak e-posta mesajlarını içinden seçti.
The key word is equality.
- Anahtar sözcük eşitliktir.
Please bring the master key.
- Lütfen ana anahtarı getir.
Any chance you know where I put my keys?
- Anahtarlarımı nereye koyduğumu bilmen için şans var mı?
I left my keys on the table. Could you bring them to me?
- Anahtarlarımı masanın üstüne bıraktım. Onları bana getirir misin?
I let Tom borrow my wrenches to fix his car.
- Arabasını tamir etmek için Tom'un anahtarlarımı ödünç almasına izin verdim.