Biz biraz tavuk çorbası yedik.
- We had some chicken soup.
Beypiliç'in tavuk etini seviyorum.
- I like Beypilic chicken.
Jim bana korkak dedi.
- Jim called me a coward.
Ona bir korkak denilmesine gücendi.
- She resented being called a coward.
Akşam yemeği için piliç var mı?
- Is there chicken for dinner?
Bir hindi, bir piliçten biraz daha büyüktür.
- A turkey is a little bigger than a chicken.
chicken out olarak sözlükte yer alıyor.
Sen böyle bir korkaksın.
- You're such a chicken.
Fırında kızartılmış tavuğu severim.
- I like roast chicken.
Maşa kullanmadan tavuk kızartabilen bir adamın videosunu izledim.
- I saw a video of a man who can fry chicken without using tongs.