تعريف a lawn في الإنجليزية التركية القاموس.
- lawn
- {i} çimenlik
Çimenlikteki yabani otları temizliyorum.
- I'm weeding the lawn.
- lawn
- çimen
Tom onun ön çimenliğini biçti.
- Tom is mowing his front lawn.
Komşunun çimenliği daha yeşil.
- The neighbor's lawn is greener.
- lawn
- lawn mower çimen biçme makinası
- lawn
- çim
Çim biçme makinesini çalıştırmak için benzin gerekiyor.
- The lawn mower needs gas to operate.
Tom bir çim biçme makinesini bile nasıl başlatacağını bilmiyor.
- Tom doesn't even know how to start a lawn mower.
- lawn
- patiska
- grass
- çimenlik
- grass
- çimenli
- lawn
- çimlerle kaplı alan
- grass
- çim
Çocukken çimin üstünde sırtüstü uzanır beyaz bulutlara bakardım.
- As a boy, I used to lie on my back on the grass and look at white clouds.
Inek, uzun, yeşil çimenlerin arasında çok yavaş hareket ediyordu.
- The cows were moving very slowly through the long green grass.
- grass
- esrar
- grass
- çimen
Köpeğim sık sık çimene uzanır.
- My dog often lies on the grass.
Inek, uzun, yeşil çimenlerin arasında çok yavaş hareket ediyordu.
- The cows were moving very slowly through the long green grass.
- grass
- otlak
- grass
- marihuana
- grass
- (İİ) ispiyoncu
- grass
- {f} çimenle kaplamak
- grass
- {f} yere sermek
- grass
- {f} çimlere yaymak
- grass
- (isim) ot, çim, çimen, çayır, otlak, esrar, marihuana
- grass
- (Nükleer Bilimler) çimlenme, gürültü
- grass
- {f} vurmak (kuş)
- grass
- {i} çimen; çim, ot
- grass
- {f} ot yemek
- grass
- {f} ele vermek
- grass
- spor yere düşürmek
- grass
- (Askeri) ÇİMEN: Radarda, özellikle devre gürültüsünden ileri gelen rastgele karışım. Karışımlar; radar ekranı baz hattında keskin ve yakın aralıklarla görülür
- grass
- {f} çim kaplamak
- lawn
- (Tekstil) patista
- lawn
- ince keten veya pamuklu kumaş
- lawn
- {i} (sürekli biçilen) çimlerle kaplı alan
- lawn
- lawn tennis açık havada oynanan tenis
- lawn
- çayır,çimenlik
- lawn
- patiska/çimen
- lawn
- çim tarhı
- lawn
- lawn sprinkler çimen sulama aygıtı
- lawn
- lawn party çimenlik yerde yapı
- lawn
- (Mukavele) çayır, çimenlik
- lawn
- ince elek