You've acted foolishly and you will pay for it.
- Aptalca davrandın,bunun hesabını ödeyeceksin.
They said the deal was foolish.
- Onlar anlaşmanın aptalca olduğunu söyledi.
When I tried to speak to her, I always found myself too shy to do more than stammer or say something stupid.
- Onunla konuşmaya çalıştığımda, ben her zaman kekelemekten ya da aptalca bir şey yapmaktan daha fazlasını yapamayacak kadar kendimi çok utangaç buldum.
What made you say such a stupid thing as that?
- Öyle aptalca bir şeyi sana ne söyletti?
It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.
- Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
He often asks silly questions.
- O, sık sık aptalca sorular sorar.
It's so stupidly easy.
- Bu çok aptalca kolay.
If my parents find out you came over, they could do something crazy.
- Ebeveynlerim geldiğini öğrenirlerse aptalca bir şey yapabilirler.
We're not going to do anything crazy.
- Aptalca bir şey yapmayacağız.
It's the most idiotic thing I've seen in my life.
- Bu, hayatımda gördüğüm en aptalca şey.
Internet comments are generally idiotic.
- İnternet yorumları genellikle aptalca.
She behaved quite foolishly.
- O, oldukça aptalca davrandı.
My brother is always acting foolishly.
- Erkek kardeşim her zaman aptalca hareket ediyor.