Bebekleri izlemek ilginçtir.
- Babies are interesting to watch.
Bebekler aç olduklarında ağlarlar.
- Babies cry when they are hungry.
Bebek ağlamayı kesti.
- The baby ceased crying.
Bebek ağlamayı kesti.
- The baby stopped crying.
Hiç yavru güvercin gördün mü?
- Have you ever seen a baby pigeon?
Yavru hayvanlar sevimliler.
- Baby animals are cute.
Tavşanların çok yavruları olur.
- Rabbits have a lot of offspring.
Ebeveynler birçok hastalığı yavrularına geçirebilir.
- Parents can pass many diseases on to their offspring.
Tom, Mary'nin çocuklarına bakıcılık yapmasını istiyor.
- Tom wants Mary to babysit his children.
Anne bebek-bakıcısından çocukları gözlemesini rica etti.
- Mother asked the babysitter to watch the children.
Bebeğin güzel küçük parmakları var.
- The baby has pretty little fingers.
Yaşlı bir adam, büyük oğlu, küçük kızı ve küçük bebeği ile eski kiliseye girdi.
- An old man entered the old church with his elder son, his younger daughter and her little baby.
O, bebeğine gülümsedi.
- She smiled at her baby.
Bebeğin annesine ihtiyacı vardır.
- The baby needs its mother.
Bir bebek gibi uyuyor.
- He's sleeping like a baby.
Tom, bir bebek gibi davranıyor.
- Tom is acting like a baby.
Kitaplar birinin aklının ürünleridir.
- Books are the offspring of one's mind.
Atom bombası, 20. yüzyılın fizik ürünüdür.
- The atomic bomb is the offspring of 20th century physics.
Ebeveynler birçok hastalığı yavrularına geçirebilir.
- Parents can pass many diseases on to their offspring.
Tavşanların çok yavruları olur.
- Rabbits have a lot of offspring.
a baby elephant.
baby clothes.
Stand up for yourself - don't be such a baby!.
Jim met his wife when she was collecting for the black babies.
How come none of my babysitters ever looked like you?
- Why didn't any of my babysitters ever look like you?
Why didn't any of my babysitters ever look like you?
- How come none of my babysitters ever looked like you?
... babies, they ought to think about getting married to someone, that's a great idea. ...