Ofis işin ehli insanlarla dolu.
- The office is full of competent people.
Sanırım o işin ehli biridir.
- I think he's a competent person.
Yetkili liderlere ihtiyacımız var.
- We need competent leaders.
Yeni garson çok daha yetkili olmalıdır.
- The new waiter should be much more competent.
Ben son derece yetkinim.
- I am extremely competent.
Sanırım o yeteneklidir.
- I think he's competent.
O ünlü bir şair ve yetenekli bir diplomattı.
- He was a famous poet and a competent diplomat.
Biz son derece ustayız.
- We are extremely competent.
Daha kalifiye birisini işe almış olmaları gerekiyordu.
- They should have hired someone more qualified.
Bir İngilizce öğretmeni olarak kalifiyedir.
- He is qualified as an English teacher.
Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.
- It will take her at least two years to be qualified for that post.
Tom bu iş için nitelikli.
- Tom is qualified for this job.
Daha vasıflı olduğumu düşünmüyor musun?
- Don't you think I'm more qualified?
Tom bu iş için Mary kadar vasıflı değil.
- Tom isn't as qualified for the job as Mary is.
O bir doktor olarak nitelendirilir.
- He is qualified as a doctor.
Guatemala bir defasında muz cumhuriyeti olarak nitelendirilmişti.
- Guatemala was once qualified as a banana republic.
Guatemala bir defasında muz cumhuriyeti olarak nitelendirilmişti.
- Guatemala was once qualified as a banana republic.
judicial authority having competent jurisdiction.
He is a competent skier and an expert snowboarder.