The lady that used to work here had to retire.
- Burada çalışan bayan, emekli olmak zorunda kaldı.
Tom wished that he had enough money to retire.
- Tom emekli olmak için yeterli parasının olmasını diledi.
Tom said he was retiring.
- Tom emekli olduğunu söyledi.
A farewell party was held for the executive who was retiring.
- Emekli olan bir yönetici için bir veda partisi düzenlendi.
People rarely come to see you once you are retired.
- Emekli olur olmaz insanlar seni nadiren görmeye gelirler.
Tom was named the head of the organization after the director retired.
- Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.
People rarely come to see you once you are retired.
- Emekli olur olmaz insanlar seni nadiren görmeye gelirler.
Tom was named the head of the organization after the director retired.
- Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.
I never want to retire.
- Asla emekli olmak istemiyorum.
My wife and I are preparing to retire.
- Karım ve ben emekli olmak için hazırlanıyoruz.