O, nasıl İngilizce mektup yazacağını bilmiyor.
- He doesn't know how to write a letter in English.
Benim kitaplarım Rumence, onunkiler ise İngilizce.
- My books are in Romanian; hers are in English.
Katsuko sınıfını İngilizce olarak yönetiyor.
- Katsuko leads her class in English.
O, İngilizce olarak kendini çok iyi ifade etti.
- He expressed himself very well in English.
... they speak Chinese to you, your glasses will translate Chinese into English and print out ...
... Now, we have launched Knowledge Graph in English and ...