الإنجليزية - التركية
تعريف in public في الإنجليزية التركية القاموس.
- herkesin içinde
Roy'un herkesin içinde bir şarkı söylediğini hiç duymadım.
-I have never heard Roy sing a song in public.
Kısa sürede herkesin içinde konuşmaya alıştım.
-I soon got accustomed to speaking in public.
- açıkça
- herkesin önünde
Herkesin önünde böyle şeyler söylememelisin.
-You ought not to say such things in public.
Tom herkesin önünde konuşmak zorunda olduğunda sinirlenir.
-Tom becomes nervous whenever he has to speak in public.
- alenen
Bir kadına alenen yardım etme. Şüpheli görüneceksin.
-Don't help a woman in public. You'll look suspicious.
- milletin içinde
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف in public في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- publicly, out in the open
in public
الواصلة
in pub·licالتركية النطق
în pʌblîkالنطق
/ən ˈpəblək/ /ɪn ˈpʌblɪk/
Resimler
فيديوهات
... educational resources, public health resources, medical care and they can promote energy efficiency. ...
... First, do you think our public education system and our ...
السابق
المفضلات