intended for, or applying to a particular thing

listen to the pronunciation of intended for, or applying to a particular thing
الإنجليزية - التركية

تعريف intended for, or applying to a particular thing في الإنجليزية التركية القاموس.

specific
özel

Keşke daha özel olabilsem. - I wish I could be more specific.

Özellikli bilgi istiyorum. - I want specific information.

specific
(Mühendislik) özgül
specific
belirli

Amerikan futbolunda defansın belirli bir işi var. - In American football the defense has a specific job.

Bizim masumiyetinle ilgili belirli bir kanıtımız var. - We have specific proof of your innocence.

specific
{s} spesifik

Daha spesifik olmak için sana ihtiyacım olacak. - I'm going to need you to be more specific.

Daha spesifik olur musun? - Can you be more specific?

specific
{s} özellikli

Özellikli bilgi istiyorum. - I want specific information.

specific
(Tıp) özgün
specific
bir türe özgü
specific
kesin
specific
(Tıp) Türe ait
specific
(sıfat) spesifik, özel, belli, belirli, kendine özgü, özellikli, özgül, kesin
specific
(Tıp) Bir hastalığa mahsus olan
specific
tedavi edici tıb
specific
öze

Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı. - When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.

Keşke daha özel olabilsem. - I wish I could be more specific.

specific
ağırlık ve miktara göre alınan gümrük vergisine ait
specific
belirli bir mikroptan husule gelen
specific
(isim) özel ilaç, özel amaçlı ilaç
specific
{s} fiz., kim. özgül
specific
özgü, belirli
الإنجليزية - الإنجليزية
specific