Onun dalgalı kahverengi saçları ve koyu renk gözleri var.
- He has wavy brown hair and dark eyes.
O, elini dalgalı kahverengi saçının içinden geçiriyor.
- He's running his hand through his wavy, brown hair.
Onlar tuşları aşağı yukarı hareket ettirdiler.
- They moved up and down the keys.
Bu caddede aşağı yukarı yürüyerek saatler harcadım.
- I spent hours walking up and down on this street.
Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- The children started bouncing up and down on the couch.
Biz Kyoto sokaklarında yukarı aşağı yürüdük.
- We walked up and down the streets of Kyoto.