His son became a famous pianist.
- Onun oğlu ünlü bir piyanist oldu.
I have a son and a daughter. My son is in New York, and my daughter is in London.
- Benim bir oğlum ve bir de kızım var. Oğlum New York'ta ve kızım da Londra'da.
Paul has three sons. They look very much alike.
- Paul'ün üç oğlu var. Onlar birbirine çok benziyor.
We have got two daughters and two sons.
- İki kızımız ve iki oğlumuz var.
He behaved badly to his sons.
- O, oğullarına kötü davrandı.
He gave money to each of his sons.
- O, oğullarının her birine para verdi.
My boys are my everything.
- Oğullarım benim her şeyimdir.
My boys are all grown up.
- Benim bütün oğullarım büyüdü.