Köşe başındaki ev bizim.
- The house on the corner is ours.
Bizim bu evimiz sadece yeniden dekore edildi ve altı aylığına burada yaşamadık.
- This house of ours has just been redecorated, and we haven't lived here for sixth months.
Onların arabası bizimkini solladı.
- Their car overtook ours.
Onların fiyatı bizimkinin altındadır.
- Their price is below ours.
Başkalarının hataları işaret edildiğinde bu hoşumuza gider, fakat bizimkiler işaret edildiğinde değil.
- We like it when others' mistakes are pointed out, but not when ours are.
Onların elmaları bizimkiler kadar iyi değil.
- Their apples aren't as good as ours.
... the hydrogen atoms in several parallel universes to ours. But it's at least within the realm ...
... organized the way ours are, their ability to hold things, ...