That's a huge relief.
- Bu büyük bir rahatlama.
That would be a relief.
- Bu bir rahatlama olur.
For relaxation, Copernicus painted and translated Greek poetry into Latin.
- Rahatlamak için, Copernicus resim yaptı ve Yunanca şiiri Latinceye çevirdi.
Sami showed Layla some relaxation exercises.
- Sami, Leyla'ya bazı rahatlama egzersizleri gösterdi.
In order to relax, I need to listen to soothing music.
- Rahatlamak için yatıştırıcı müzik dinlemem gerekiyor.
What do you do for relaxation?
- Rahatlamak için ne yapıyorsun?