There was a castle here many years ago.
- Yıllar önce orada bir kale vardı.
India was governed by Great Britain for many years.
- Hindistan uzun yıllardır Birleşik Krallık tarafından yönetildi.
I wish you all a Happy New Year.
- Hepinize Mutlu Yıllar dilerim.
I wish you a Merry Christmas and a Happy New Year.
- Mutlu Noeller ve Mutlu Yıllar Dilerim.
He has been in Japan for three years.
- O üç yıldır Japonya'da.
There was a castle here many years ago.
- Yıllar önce orada bir kale vardı.
I began playing golf years ago.
- Yıllar önce golf oynamaya başladım.
She borrowed the book from him many years ago and hasn't yet returned it.
- O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi.
My mom married my dad in the eighties.
- Annem babamla seksenli yıllarda evlendi.
He has been in Japan for three years.
- O üç yıldır Japonya'da.
I saw a movie for the first time in two years.
- İki yılda ilk kez bir film izledim.
Happy birthday to you! Happy birthday to you! Happy birthday, dear Mary! Happy birthday to you!
- Doğum günün kutlu olsun! Doğum günün kutlu olsun! Mutlu yıllar, sevgili Mary! Doğum günün kutlu olsun!
Happy birthday, Shishir!
- Mutlu yıllar Shishir!
I'd like to wish my mom a happy birthday.
- Anneme mutlu yıllar dilemek istiyorum.
Sami came to Egypt in the late sixties.
- Sami altmışlı yılların sonlarında Mısır'a geldi.
She was born in the nineties.
- O doksanlı yıllarda doğdu.
Tom was born in the nineties.
- Tom doksanlı yıllarda doğdu.
This is the driest month of june since the thirties.
- Otuzlu yıllardan beri bu, haziranın en kurak ayı.
Tom hasn't sung in years.
- Tom yıllarca şarkı söylemedi.
As the sun rose, the stars faded away.
- Güneş doğduğunda, yıldızlar kayboldu.
Senede dört mevsim vardır: Bahar, yaz, güz ve kış.
- Bir yılda dört mevsim vardır: İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış.
Gelecek sene Çince öğrenmek istiyorum.
- Gelecek yıl Çince öğrenmek istiyorum.