I don't want to get caught.
- Yakalanmak istemiyorum.
It's horrible to get caught in rush hour traffic.
- İş çıkışındaki yoğun trafiğe yakalanmak korkunçtur.
Tom doesn't want to be caught.
- Tom yakalanmak istemiyor.
I didn't want to be caught.
- Yakalanmak istemedim.
Tom doesn't want to be caught.
- Tom yakalanmak istemiyor.
I didn't want to be caught.
- Yakalanmak istemedim.
Do you ever worry about getting caught?
- Yakalanmak hakkında hiç endişe eder misin?
Tom tried to avoid getting caught.
- Tom yakalanmaktan kaçınmaya çalıştı.
It's easy to catch a cold.
- Bir soğuk algınlığına yakalanmak kolaydır.
She was afraid to catch a cold.
- O, soğuk algınlığına yakalanmaktan korkuyordu.
I was caught in the rain on my way home.
- Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
The old man caught a big fish.
- Yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.
She doesn't dare leave the room for fear she should catch cold.
- O, soğuk algınlığına yakalanma korkusuyla odadan ayrılmaya cesaret edemiyor.
Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through.
- Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.
We want to capture all the uniqueness of each language. And we as well want to capture their evolution through time.
- Biz her dilin tüm benzersizliğini yakalamak istiyoruz. Ve biz zaman içinde onların evrimini de yakalamak istiyoruz.
I captured butterflies with a net.
- Kelebekleri bir fileyle yakaladım.
A fox isn't caught twice in the same snare.
- Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
A fox is not caught twice in the same snare.
- Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
We'll catch up later.
- Daha sonra yakalayacağız.
She has to study hard and catch up with everybody in her class.
- Sıkı çalışıp sınıfındaki herkesi yakalamak zorunda.
I can't let myself be captured.
- Yakalanmama izin veremem.
He said Davis must be captured.
- O, David'in yakalanması gerektiğini söyledi.
The robber was nabbed this morning.
- Soyguncu bu sabah yakalandı.
We set out traps for catching cockroaches.
- Hamam böceklerini yakalamak için tuzaklar kurduk.
They succeeded in catching the tiger alive.
- Kaplanı canlı yakalamayı başardılar.
The robber was nabbed this morning.
- Soyguncu bu sabah yakalandı.
I have created a perfect plan for capturing that crafty animal.
- O kurnaz hayvanı yakalamak için mükemmel bir planı oluşturdum.
I grabbed the dog by its collar.
- Köpeği tasmasından yakaladım.
Tom grabbed Mary by the collar.
- Tom, Mary'yi yakasından yakaladı.
If jumps too high the rat - it's captured by the cat.
- Fare çok yükseğe sıçrasa da, kedi tarafından yakalanır.
The boy captured the bird with a net.
- Çocuk bir ağ ile kuşu yakaladı.
Where did you nail them?
- Onları nerede yakaladın?
I think you nailed it.
- Sanırım onu yakaladın.