You're by my side; everything's fine now.
- Yanımdasın; şimdi her şey iyi.
If you are by my side, I don't need anything else.
- Eğer yanımda olsan başka bir şeye ihtiyacım olmaz.
I take an umbrella with me when I go out.
- Ben dışarıya giderken yanımda bir şemsiye alırım.
I had an umbrella with me but my friend did not.
- Benim yanımda şemsiyem vardı fakat arkadaşımın yoktu.
He stood by me whenever I was in trouble.
- Ne zaman başım derde girse yanımda oldu.
She passed right by me without noticing.
- Farkında olmadan tam yanımdan geçti.
I don't have the letter on me now.
- Mektup şimdi yanımda değil.
The trouble is that I have no money on me now.
- Sorun şu an yanımda paramın olmamasıdır.
We walked along side by side.
- Biz yan yana yürüdük.
You're by my side; everything's fine now.
- Yanımdasın; şimdi her şey iyi.
This paragraph is well written, but there is a mistake in the last sentence.
- Bu paragraf iyi yazılmış ama son cümlede bir yanlışlık var.
The darkest place is under the candlestick.
- Çıra dibine kör yanar.
Tom had to pay a fine because he parked in the wrong place.
- Tom arabasını yanlış yere park ettiği için ceza ödemek zorunda kaldı.
A party will be held next Saturday, that is to say, on August 25th.
- Gelecek Cumartesi, yani 25 Ağustos'ta bir parti düzenlenecek.
Who was at the party beside Jack and Mary?
- Partide Jack ve Mary'nin yanındaki kimdi?
The forest fire began to spread in all directions.
- Orman yangını tüm yönlerde yayılmaya başladı.
The birds flew away in all directions.
- Kuşlar dört bir yana uçuştu.
The house next door is a bit loud. I wonder if they're throwing a party.
- Yandaki ev biraz gürültülü. Onların parti yapıp yapmadıklarını merak ediyorum.
A party will be held next Saturday, that is to say, on August 25th.
- Gelecek Cumartesi, yani 25 Ağustos'ta bir parti düzenlenecek.
Tom looked sideways at Mary.
- Tom yanlamasına Mary'ye baktı.
Inmates were forced to sleep in one cell, often sideways.
- Tutuklular bir hücrede uyumaya zorlandı, sık sık yan yana.
Tom was leaning against the wall near the door.
- Tom kapının yanındaki duvara dayanıyordu.
Please put the table next to the wall.
- Lütfen masayı duvarın yanına koy.
Both buildings burned down.
- Her iki bina da yandı.
She was burned so extensively that her children no longer recognized her.
- O kadar yoğun yandı ki çocukları onu artık tanımadı.
The old couple sat side by side.
- Yaşlı çift yan yana oturuyordu.
We walked along side by side.
- Biz yan yana yürüdük.
Last night there was a big fire in the neighbourhood.
- Dün gece mahallede büyük bir yangın vardı.
The neighbours have been banging about next door all morning.
- Yan komşular sabahtan beri gürültü yapıyor.
The sentence has got too long again. Then just take out a few of the subordinate clauses.
- Cümle tekrar uzun sürdü. O zaman birkaç yan cümleyi çokarın.
According to some experts the spoken language uses few subordinate clauses.
- Bazı uzmanlara göre, konuşulan dil çok az sayıda yan cümleler kullanır.