He fell as if wounded by a bullet.
- Sanki bir kurşunla yaralanmış gibi düştü.
The police found Tom fatally wounded in the head.
- Polis Tom'u başından ölümcül bir biçimde yaralanmış buldu
He was seriously injured in a traffic accident.
- Bir trafik kazasında ciddi biçimde yaralanmıştı.
Tom might be seriously injured.
- Tom ciddi biçimde yaralanmış olabilir.
I didn't tell him the truth because I was afraid of hurting his feelings.
- Ona gerçekleri söylemedim çünkü duygularını yaralamaktan korktum.
Máire was injured in an accident.
- Máire bir kazada yaralandı.
No one else was injured.
- Başka hiç kimse yaralanmadı.
Ten people were slightly injured in the accident.
- On kişi kazada hafif yaralandı.
Máire was injured in an accident.
- Máire bir kazada yaralandı.
Fortunately, no one was hurt.
- Allahtan, kimse yaralanmadı.
Nobody else got hurt.
- Başka hiç kimse yaralanmadı.
Many soldiers suffered terrible wounds in the battle.
- Birçok asker savaşta kötü yaralardan acı çekti.
Thousands were killed or wounded.
- Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı
The soldier was wounded in the leg and couldn't move.
- Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu.
The soldier was wounded in the leg.
- Asker bacağından yaralandı.