Mary bugün çok şirin görünüyor.
- Mary looks pretty today.
Olmak istediğinizde oldukça şirin olabilirsiniz.
- You can be pretty charming when you want to be.
Sevimli olan bir kızı var.
- He has a daughter who is pretty.
Sanırım Tom da oldukça sevimli.
- I think Tom is pretty cute, too.
Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.
- This park is pretty big; it has a lot of trees and many flowers.
Hava sıcaktı. Ve hava oldukça nemliydi.
- The weather was hot. And pretty humid.
Tom Mary'yi oldukça iyi biliyor.
- Tom knows Mary pretty well.
O oldukça iyi bir fikir.
- That's a pretty good idea.
Tom epeyce utangaç, değil mi?
- Tom is pretty shy, isn't he?
Dave'in yeni arabası için epeyce para ödediğine bahse girerim.
- I bet Dave paid a pretty penny for his new car.
Jane çok güzel ve nazik.
- Jane is very pretty and kind.
İngilizce çok zor, değil mi?
- English is pretty hard, isn't it?