It pays to be polite.
- O, nazik olmak için öder.
This job pays 10,000 yen a day.
- Bu iş, bir günde 10,000 yen öder.
How much did you pay for him?
- Onun için ne kadar ödedin?
I'll pay the money for your lunch today.
- Bugün senin öğle yemeğin için parayı ben ödeyeceğim.
I only wish there was some way I could repay you.
- Keşke sadece sana geri ödeyebileceğim bir yol olsa.
I must repay my debts.
- Borçlarımı ödemeliyim.
I paid her five dollars.
- Ona beş dolar ödedim.
I paid five dollars for the book.
- Kitap için beş dolar ödedim.