Excuse me for being late.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
Excuse me for interrupting.
- Sözünü kestiğim için özür dilerim.
Sorry for the interruption.
- Kestiğim için özür dilerim.
I'm sorry I was so rude.
- Öyle kaba olduğum için özür dilerim.
Pardon me for asking.
- Sorduğum için özür dilerim.
Pardon me for interrupting you.
- Sözünü kestiğim için özür dilerim.
Excuse me for interrupting, I've got something to tell you.
- Kestiğim için özür dilerim, size anlatmam gereken bir şey var.
Excuse me for opening your letter by mistake.
- Mektubunu yanlışlıkla açtığım için özür dilerim.
I don't have to apologize for what I said.
- Söylediğim için özür dilemek zorunda değilim.
There is nothing to do but apologize.
- Özür dilemekten başka yapacak bir şey yok.
Tom smiled apologetically and left the room.
- Tom özür diler gibi gülümsedi ve odayı terk etti.
He was apologetic for being absent.
- O, gelmediği için özür diledi.