التركية - الإنجليزية
تعريف şarap في التركية الإنجليزية القاموس.
- wine
Can I see the wine list?
-Şarap listesini görebilir miyim?
John drank many bottles of wine.
-John birçok şişe şarap içti.
- malmsey
- vino
- wıne
They have no more wine.
-Onların başka şarapları yok.
John drank many bottles of wine.
-John birçok şişe şarap içti.
- vini
- sauterne
- shrub
- libation
- sauternes
- şarap sunmak
- wine
- şarap mahzeni
- Wine cellar
- şarap, içki
- wine, liquor
- Şarap ve bereket tanrıs
- Dionysia
- Şarap ve ekmeğin kutsanması töreni
- the Sacrament
- Şarap ve ekmeğin kutsanması töreni
- the Holy Sacrament
- şarap araştırma bilimi
- oenology
- şarap açma ve servis ücreti
- corkage
- şarap bardağı
- wineglass
- şarap düşkünlüğü
- vinosity
- şarap eksperi
- winetaster
- şarap fıçısı
- (1145 lt.) tun
- şarap gibi
- winy
- şarap gibi olma
- vinosity
- şarap ile ilgili
- vinic
- şarap içmek
- wine
He would drink a white or red wine.
-O beyaz ya da kırmızı şarap içmek istiyordu.
I like drinking beer and wine.
-Ben bira ve şarap içmekten hoşlanırım.
- şarap kadehi
- wineglass
- şarap kadehi görmek istiyorum
- I would like to see some wine glasses
- şarap kokusu
- bouquet
- şarap listenizi gösterin lütfen
- Please show me the wine list
- şarap listesi
- wine list
- şarap menümüzü görmek ister misiniz
- May I offer you our wine list
- şarap rengi
- wine
- şarap satıcısı
- cooper
- şarap servis sepeti
- wine cradle
- şarap stoğu
- cellar
- şarap sürahisi
- decanter
The decanter is still half full.
-Şarap sürahisinin hâlâ yarısı dolu.
- şarap tadıcı
- winetaster
- şarap tanrısı baküs'e tapan kimse
- bacchanal
- şarap tatlı ispanyol şarabı
- sherry
- şarap tortusu
- wine stone
- şarap tulumu
- wineskin
- şarap turşusu
- marinade
- şarap turşusu kurmak
- marinade
- şarap tüccarı
- vintner
- şarap ve bereket tanrıse ilgili
- Dionysian
- şarap ve bereket tanrısı ile ilgili
- Dionysiac
- şarap ve kaymakla yapılan bir yemek
- sillabub
- şarap ve sıcak su karışımı
- negus
- şarap yapan
- viniferous
- şarap yapma
- vinification
- şarap yüzünden olmuş
- vinous
- şarap/tatlı
- wine/dessert
- dinlendirmek (şarap vb)
- (Gıda) rest
- ekmek ve şarap ayini
- mass
- ekmek ve şarap ayini
- the liturgy
- fıçı (şarap/bira)
- butt
- pembe şarap
- (Gıda) rosé wine
- içmek için şarap satın almak
- buy wine to drink
- aşai rabbani ayininde ekmek ve şarap almak
- receive
- aşai rabbani ayininde kullanılan şarap kadehi
- chalice
- aşai rabbani ayinindeki ekmek ve şarap
- species
- baharatlı şarap
- hippocras
- beyaz şarap
- white wine
Would you like red wine or white wine?
-Kırmızı şarap mı mı yoksa beyaz şarap mı istersin?
Which do you like better, white wine or red wine?
-Hangisini daha çok seversin, beyaz şarap mı yoksa kırmızı şarap mı?
- bir damla şarap
- a suspicion of wine
- bir kadeh şarap ne kadar
- How much is a glass
- bir sürahi şarap ne kadar
- How much is a carafe
- bir şişe kırmızı şarap rica ediyorum
- I would like a bottle of red wine
- bir şişe şarap ne kadar
- How much is a whole bottle
- bir şişe şarap rica ediyorum
- I would like a bottle of wine
- bu şarap sek mi
- Is this wine dry
- bu şarap tatlı mı
- Is this wine sweet
- büyük şarap şişesi
- jeroboam
- dev şarap fıçısı
- (yakl. 400 lt.) pipe
- dinlendirmek (şarap)
- resettle
- ekmek ve şarap
- bread and wine
- iki kulplu şarap bardağı
- coaster
- kaliteli şarap
- vintage wine
- kaliteli şarap
- a wine of quality
- kaliteli şarap
- vintage
- kalitesiz şarap
- plonk
- kristal şarap sürahiniz var mı
- Do you have any crystal wine decanters
- köpüklü şarap
- sparkling wine
- köpüksüz şarap
- still wine
- kırmızı şarap
- claret
- kırmızı şarap
- ruby
- kırmızı şarap
- zinfandel
- lütfen bir kadeh şarap verin
- Please give me a glass of wine
- mönüyü ve şarap mönüsünü alabilir miyim lütfen
- May I have the menu and the wine list please
- pembe şarap
- rose
- pembe şarap
- rose wine
- roze şarap
- rose
This is an exceptional rosé wine.
-Bu olağanüstü bir roze şaraptır.
- sek şarap
- dry wine
- sıcak şarap
- bishop
- tatlı şarap
- sweet wine
- toprağa dökülen şarap
- libation
- ucuz şarap
- plonk
- ısa'nın etini ve kanını temsil eden ekmek ve şarap
- Eucharist
- ıyi bir şarap tavsiye edebilir misiniz
- Can you recommend a good wine
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف şarap في التركية التركية القاموس.
- üzüm suyunu türlü yöntemlerle mayalandırarak elde edilen alkollü içki
- Üzüm veya başka meyve sularını türlü yöntemlerle mayalandırarak elde edilen alkollü içki
- çakır
- (Osmanlı Dönemi) UNUŞE
- (Hukuk) HAMR
- mey
- (Osmanlı Dönemi) CİRYAL
- (Osmanlı Dönemi) İSFEND
- (Osmanlı Dönemi) HANİYE
- (Osmanlı Dönemi) ACUZ
- (Osmanlı Dönemi) UKAR
- nuşdaru
- (Osmanlı Dönemi) MEŞMULE
- (Osmanlı Dönemi) ULK
- (Osmanlı Dönemi) KAHVE
- (Osmanlı Dönemi) MUSTAR
- bor
- (Osmanlı Dönemi) HURTUM
- (Osmanlı Dönemi) MELSA'
- bade
- şarap bardağı
- Şarap içmek için özel olarak üretilen cam bardak
- şarap fıçısı
- Şarabın dinlenmeye bırakıldığı büyük tahta fıçı
- şarap rengi
- Kırmızı şarabın rengi
- şarap rengi
- Bu renkte olan
- şarap çanağı
- Şarap içilen yayvan çanak
- beyaz şarap
- Sadece beyaz üzüm şırasından yapılan şarap
المصطلحات ذات الصلة
şarap
الواصلة
şa·rapالنطق
Resimler
السابق
المفضلات