تعريف a part of في الإنجليزية التركية القاموس.
- be a part of
- parçası olmak
- part of
- (Sigorta) bir bölümü
Menünün her bir bölümünden bir yiyecek seç.
-Choose a food from each part of the menu.
O, gelirinin önemli bir bölümünü gıdaya harcıyor.
-She spends a major part of her income on food.
- part of
- parçası
Ama bütün resim bu değil. Tatoeba sadece açık, işbirlikçi, çok dilli cümleler sözlüğü değildir. O, yapmak istediğimiz bir ekosistemin parçasıdır.
-But that's not the whole picture. Tatoeba is not just an open, collaborative, multilingual dictionary of sentences. It's part of an ecosystem that we want to build.
Müzik, hayatımın önemli bir parçasıdır.
-Music is an important part of my life.
- part of
- (Askeri) parçası/bölümü
المصطلحات ذات الصلة
تعريف a part of في الفرنسية الإنجليزية القاموس.
- à part
- {a} apart
A few minor mistakes apart, your writing is good.
-À part quelques petites erreurs, ta composition est bonne.
Apart from her temper, she's all right.
-À part son caractère, elle est très bien.
- à part
- {a} aside
- à part
- aside, apart, besides, separately
- à part
- aside from
Aside from this, he was in good health.
-À part cela, il était en bonne santé.
المصطلحات ذات الصلة
التركية النطق
ı pärt ıvالنطق
Resimler
فيديوهات
... It's going to be part of the pledge special for the public ...
... deduction, charity, child tax credit, and so forth, you can use those as part of filling ...