Dan çok kısa bir süre için Linda'yla flört etti.
- Dan dated Linda for a very short period of time.
Ben bir süre için onun bakımını üstlendim.
- I looked after him for a period of time.
Volkan düzenli aralıklarla püskürür.
- The volcano erupts at regular intervals.
Ben arkadaşımın evinini aralıklarla ziyaret ederim.
- I visit my friend's house at intervals.
Annem pantolonumu yamamak zorunda kaldı.
- My mother had to patch my pants.
Otobüsler 20 dakikalık aralıklarla çalışıyor.
- Buses are running at 20 minute intervals.
Ben arkadaşımın evinini aralıklarla ziyaret ederim.
- I visit my friend's house at intervals.
The world economy had a rough patch in the 1930s.
... sorts of data collected over a period of time investigating ...
... But obviously we're in a period of time right now where the ...