a relatively minor event that is incidental to, or related to others

listen to the pronunciation of a relatively minor event that is incidental to, or related to others
الإنجليزية - التركية

تعريف a relatively minor event that is incidental to, or related to others في الإنجليزية التركية القاموس.

incident
{i} hadise
incident
{i} olay

O, olayı ayrıntılı olarak açıkladı. - He described the incident in detail.

İki olay arasında yıllar geçer. - Years intervene between the two incidents.

incident
{i} olay, hadise, vaka
incident
{i} yük
incident
{i} perde [tiy.]
incident
{i} ayrıcalık
incident
(Bilgisayar) arıza
incident
(Askeri) ek durum
incident
tesadüf
incident
(Askeri) ani durum
incident
{s} to -e ait olan, -e özgü; ile beraber gelen
incident
bağlı

İki olay birbirine bağlı. - The two incidents are connected with each other.

incident
olması beklenen
incident
{i} özel durum
incident
{i} kaza

Farklı insanlar bu kazanın farklı versiyonlarını anlatırlar. - Different people tell different versions of the incident.

Polis bizi kaza hakkında bilgilendirdi. - The police informed us about the incident.

incident
(sıfat) ayrıcalık getiren, yükleyen
incident
düşen
incident
(Askeri) (EXERCISE) ANA DURUM, ANİ DURUM (TATBİKAT): Bir tatbikatı idare eden karargah tarafından tatbikat esnasında ilham edilen ve tatbikat yaptırılan kuvvetlere veya tesislerine müessir olup, ilgili komutan veya karargah tarafından tedbir alınmasını gerektirecek mahiyette olan bir olay. Bak. "exercise incident"
الإنجليزية - الإنجليزية
incident
a relatively minor event that is incidental to, or related to others

    الواصلة

    a relatively Mi·nor e·vent that I·s in·ci·den·tal to, or re·la·ted to others

    النطق

المفضلات