an adult male servant; also, a vassal; a subject

listen to the pronunciation of an adult male servant; also, a vassal; a subject
الإنجليزية - التركية

تعريف an adult male servant; also, a vassal; a subject في الإنجليزية التركية القاموس.

man
{ç} men (men)
man
{i} işçi

Fabrikaya birçok işçi alındı. - Many men were hired at the factory.

İşçilerin çoğu açlıktan öldüler. - Many of the workers died of hunger.

man
{i} insan

İnsan gülebilen tek hayvandır. - Man is the only animal that can laugh.

Bir sürü insan faturalarını ödeme konusunda endişeleniyor. - Many people worry about paying their bills.

man
{i} erkek

Odada kaç tane erkek çocuk var? - How many boys are there in the room?

Michael bir erkek adıdır ama Michelle bir bayan adıdır. - Michael is a man's name but Michelle is a lady's name.

man
erkek cinsi
man
{i} oyun taşı
man
adam vermek
man
kişi

Bir sürü kişi pandispanyayı fırınlanması zor sanmakta, ama yeterince yumurta kullanırsanız hiçbir şey sahiden ters gitmeyebilir. - Many people think that sponge cake is difficult to bake, but if you use enough eggs, nothing can really go wrong.

Onun içinde iki kişi vardı, onun kız öğrencilerinden birisi ve genç bir adam. - There were two people in it, one of her girl students and a young man.

man
(satranç/vb.) taş
man
adam

Yaşlı adam duymakta zorlanıyor. - The old man was hard of hearing.

O sağlam genç bir adam. - He is a robust young man.

man
{i} insan, insanoğlu
man
man about town tiyatro ve gece kulübüne sıkça
man
{i} (erkek) hizmetkâr
man
{i} beyaz adam
man
sistem

Birçok biyometrik sistem parmak izi tarayıcısı tabanlıdır. - Many biometric systems are based on the fingerprint scanner.

Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır. - This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.

man
satranç veya dama taşı
man
adamla donatmak
الإنجليزية - الإنجليزية
man