Tom followed in his father's footsteps and became a lawyer.
- Tom babasının ayak izlerini takip etti ve bir avukat oldu.
He followed in his father's footsteps.
- O, babasının ayak izlerini takip etti.
There are footprints of a cat on the table.
- Masanın üstünde bir kedinin ayak izleri var.
The footprints continued down to the river.
- Ayak izleri nehire kadar devam ediyordu.
The police couldn't find any footprints outside Tom's bedroom window.
- Polisler Tom'un yatak odası penceresinin dışında herhangi bir ayak izi bulamadılar.
Footprints were left on the floor.
- Yerde ayak izleri bırakılmıştı.