Some of the students went by bus, and others on foot.
- Bazı öğrenciler otobüsle gitti, diğerleri de yürüyerek gitti.
I'm having some problems compiling this software.
- Bu yazılımı derlerken bazı sorunlarla karşılaşıyorum.
Tiny mistakes can sometimes lead to big trouble.
- İnce hatalar bazı zamanlar büyük problemlere yol açar.
There are sometimes blizzards in Kanazawa.
- Bazı zamanlar Kanazawa'da tipi olur.
Tom certainly has some pretty old-fashioned ideas.
- Tom'un kesinlikle bazı oldukça eski-moda fikirleri var.
Certain circles keep saying the same thing insistently.
- Bazı çevreler aynı şeyi ısrarla söyleyip duruyorlar.
Some people today have a few genes from other species, the Neanderthals and the Denisovans.
- Bazı insanlar bugün Neandertaller ve Denisovanlar gibi diğer türlerden birkaç gene sahiptir.
Although Go is probably the most popular Japanese game in my country, at most only a few university students know it.
- Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.
Any mushroom can be eaten, but some only once.
- Herhangi bir mantar yenilebilir fakat bazıları sadece bir kez.
Some people don't believe in any religion.
- Bazı insanlar herhangi bir dine inanmıyor.
Some people hate to argue.
- Bazı insanlar tartışmaktan nefret ederler.
Some people identify success with having much money.
- Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.