bazıları

listen to the pronunciation of bazıları
التركية - الإنجليزية
some

Some people hate to argue. - Bazıları tartışmaktan nefret ederler.

Many words are pronounced according to the spelling, but some are not. - Birçok kelimeler hecelerine göre telaffuz edilirler fakat bazıları değil.

some people

Some people believe in God and other people don't. - Bazı insanlar Allah'a inanır, bazıları inanmaz.

Some people like summer, and others like winter. - Bazıları insanlar yaz mevsimini, diğerleri ise kışı sever.

some of them; some people, some
few

Although the United States has some of the most modern weapons in the world, it has won very few wars. - Amerika Birleşik Devletleri dünyadaki en modern silahlardan bazılarına sahip olmasına rağmen, çok az sayıda savaş kazandı.

some of them

Yoko bought some of them. - Yoko onlardan bazılarını satın aldı.

He had known some of them before the war. - Onlardan bazılarını savaştan önce tanıyordu.

some few
some of

Some of the students were from Asia and the others were from Europe. - Öğrencilerden bazıları Asyalı ve diğerleri Avrupalıydı.

John came and moved some of the boxes. - John geldi ve kutulardan bazılarını taşıdı.

bazı
some

Some doctors say something to please their patients. - Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.

Some read books just to pass time. - Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.

bazıları/ bazısı
some of them, some
bazı
certain

You can't communicate without a basic understanding of certain rules. - Bazı temel kuralları bilmeden iletişim kuramazsın.

The prices of certain foods vary from week to week. - Bazı gıdaların fiyatları haftadan haftaya değişmektedir.

bazı
a few

Some people today have a few genes from other species, the Neanderthals and the Denisovans. - Bazı insanlar bugün Neandertaller ve Denisovanlar gibi diğer türlerden birkaç gene sahiptir.

There are a few books, but they have some misprints. - Birkaç kitap var ama onlarda bazı baskı hataları var.

bazı
some, certain
bazı
sometimes

I sometimes go to the cinema. - Ben bazı zamanlar sinemaya giderim.

There are sometimes blizzards in Kanazawa. - Bazı zamanlar Kanazawa'da tipi olur.

bazı
1.some, certain; some of
bazı
sundry
bazı
{i} pad
bazı
any

Any mushroom can be eaten, but some only once. - Herhangi bir mantar yenilebilir fakat bazıları sadece bir kez.

According to some scholars, a major earthquake could occur at any moment now. - Bazı bilim adamlarına göre, büyük deprem şimdi her an olabilir.

التركية - التركية

تعريف bazıları في التركية التركية القاموس.

Bazı
kimi
bazı
Ara sıra, arada bir, kimi vakit: "Bazı, mağazadan içeriye girinceye kadar kendimden geçerdim."- Y. K. Karaosmanoğlu
bazı
Halı dokuma tezgahında bulunan, aralarına dokuma ipi geçirilen ağaç silindir
bazı
Birtakım, kimi: "Bazı Türkler oraya eğlenmeye giderler."- Ö. Seyfettin
bazı
Ara sıra, arada bir, kimi vakit
bazı
Birtakım, kimi