O, antlaşma yazılı olarak onaylanmalı dedi.
- He said the treaty must be approved as written.
Tahtada yazılı olan benim adımdı.
- Written on the blackboard was my name.
Benim konuşmalarımın hepsi başkaları tarafından yazılmaktadır.
- My speeches are all written by other people.
Onun konuşmalarının hepsi diğer insanlar tarafından yazılmaktadır.
- Her speeches are all written by other people.
Bu şiir, orijinal olarak Fransızca yazılmıştır.
- This poem was originally written in French.
Söz uçar, yazı kalır.
- Words fly away, the written remains.
Orijinali bir ders kitabı olarak yazılmıştır.
- The original was written as a school textbook.
Kitap, İspanyolca olarak yazılmış.
- The book is written in Spanish.
I can speak Japanese fairly well, but I have no understanding whatsoever of written Japanese.
... It's written by compilers. ...
... falsify, while if you're a middle-aged admin assistant, you merely get written up by HR ...