Film karışık eleştiriler aldı.
- The film received mixed reviews.
Bu konuda karışık duygularım var.
- I have mixed feelings about this.
Sen karma şirkette söylediklerin konusunda daha dikkatli olmalısın. Ben sadece senin şaka yaptığını biliyorum, ama herkes anlamayacaktır.
- You should be more careful about what you say in mixed company. I know you're just joking, but not everyone would understand.
Sovyetler Birliği ve Batılı Müttefikler arasındaki ilişkiler karmaşıktı.
- Relations between the Soviet Union and the western Allies were mixed.
Ben onların entegre devrelerini programlamıyorum.
- I do not program their integrated circuits.
Fotolitografi entegre devreler yapmak için kullanılır.
- Photolithography is used to make integrated circuits.