dışarıya çıkmak

listen to the pronunciation of dışarıya çıkmak
التركية - الإنجليزية
go out

It's not a good idea to go out after dark by yourself. - Hava karardıktan sonra tek başına dışarıya çıkmak iyi bir fikir değil.

It's fun to go out with him. - Onunla dışarıya çıkmak eğlenceli.

fall out
go outside
sally out
a) to go out b) to take the air
sally forth
dışarı çık
went out

Which student went out? - Hangi öğrenci dışarı çıktı?

I went out with my friends. - Ben arkadaşlarımla dışarı çıktım.

dışarı çık
gone out

He has gone out for lunch already. - O zaten öğle yemeği için dışarı çıktı.

Mother has just gone out shopping. - Anne az önce alışveriş için dışarı çıktı.

dışarı çık
walkout