Filmler büyük bir eğlence.
- Movies are a great diversion.
Kart oynamak popüler bir eğlencedir.
- Playing cards is a popular pastime.
Onun sevdiği eğlenceler avcılık ve golf.
- His favourite pastimes were hunting and golf.
Benim hobim okumaktır.
- My pastime is reading.
Kartpostal oynamak bir hobidir.
- Playing cards is a pastime.
Dalgıçların havası tükeniyor.
- The divers are running out of air.
Tüplü dalgıçlar suyun altında altın paralar, antik kalıntılar, soyu tükenmiş hayvanların kalıntıları dahil birçok ilginç şeyler buldu.
- Scuba divers have found many interesting things under water including gold coins, ancient ruins, and fossils of extinct animals.
Su o kadar bulanıktı ki polis dalgıçlar vücudu dokunarak aramak zorunda kaldı.
- The water was so murky that the police divers had to search for the body by feel.
Tüplü dalgıçlar suyun altında altın paralar, antik kalıntılar, soyu tükenmiş hayvanların kalıntıları dahil birçok ilginç şeyler buldu.
- Scuba divers have found many interesting things under water including gold coins, ancient ruins, and fossils of extinct animals.
Bu orman çeşitlilik açısından zengindir.
- This forest is full of diversity.
Gezegenimizdeki canlıların çeşitliliğine hayranım.
- I just admire the diversity of life on our planet.
Bence Tatoeba hoş ve eğitici bir uğraştır.
- In my opinion, Tatoeba is a pleasant and instructive pastime.
En sevdiğin meşgaleler nelerdir?
- What are your favorite pastimes?
Shortly after this I had to go out of town. Divers sound sportsmen had invited me to pay visits to their country places, and it wasn't for several months that I settled down in the city again.