en azından

listen to the pronunciation of en azından
التركية - الإنجليزية
at least

You might at least have said, Thank you, when someone helped you. - Birisi sana yardım ettiğinde, en azından, teşekkür ederim diyebilirdin.

At least being sick gives you the perfect excuse to stay home and watch movies. - Hasta olma sana en azından evde kalmak ve film izlemek için mükemmel bir bahane verir.

leastways
fully
no fewer than
at least, fully
to say the least
en az
at least

She wrote to her parents at least once a week. - O, en azından haftada bir kez anne ve babasına yazdı.

Brush your teeth twice a day at least. - Dişlerini günde en az iki kez fırçala.

en az
least

It will take her at least two years to be qualified for that post. - Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.

We must sleep at least seven hours a day. - Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.

en az
at the least
en az
min

The job will take a minimum of ten days. - İş en az on gün alır.

I don't know when the meeting started, but it started at least thirty minutes ago. - Toplantının ne zaman başladığını bilmiyorum ama en az otuz dakika önce başladı.

en az
(Bilgisayar) more than
en az
fewest
en az
(Bilgisayar) min length
en az
merest
en az
(deyim) rock bottom
en az
a good

It was a good five kilometers from the station to the school. - İstasyondan okula en az beş kilometre idi.

At least somebody is having a good time. - En azından biri iyi vakit geçiriyor.

en az
leastways
en az
minimal
en az
fully
en az
at a mere
en az
at least to
en az
for at least
en az
minimum

The job will take a minimum of ten days. - İş en az on gün alır.

Tom only does the bare minimum. - Tom sadece en azını yapar.

en az
a) minimal, least b) at least, fully
التركية - التركية

تعريف en azından في التركية التركية القاموس.

En az
edna
En az
ekal
En az
(Hukuk) LAAKAL