existence; entity; creature

listen to the pronunciation of existence; entity; creature
الإنجليزية - التركية
varlığı; varlık; yaratık
being
{i} olma

Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz. - Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player.

Hasta olmak çok sıkıcı. - Being sick is very boring.

being
yaşam

Erkek kardeşime benzediğim söylenmeden sadece bir gün yaşamak istiyorum. - I'd like to go through just one day without being told I look like my brother.

Geçmişteki yaşam bugünkünden çok farklıydı. - The living beings of the past were very different from those of today.

being
vücut
being
oluş

Özgürlük her şeyi mümkün olduğu kadar zararsız yapabilmekten oluşur. - Liberty consists of being able to make everything as harmless as possible.

O takımı kimin oluşturduğunu biliyor musun? - Do you know who brought that team into being?

being
mevcudiyet
being
varlık

İnsan sosyal bir varlıktır. - Man is a social being.

İnsan mantıklı bir varlıktır. - Man is a rational being.

being
mahluk
being
canlı/yaşam
being
Tanrı

İnsanoğlu Tanrı'nın suretinde yaratılmıştır. - Human beings were created in God's image.

being
var olan şey
being
beser
being
be ol
being
Supreme Being Allah
being
{i} yapı

Sonuçta, insanlar kendilerine bu şekilde ödeme yapılmasına öyle alışmışlar ki başka türlüsünden rahatsız oluyorlar. - As a result, people have got so used to being paid this way that they're uncomfortable with any other.

Tom sadece yanında oturup Mary'ye zorbalık yapılmasını izleyemedi. - Tom couldn't just sit by and watch Mary being bullied.

being
{i} varoluş
being
{i} insan

İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil. - On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time.

Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir. - All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.

being
Cenabıcall into being yaratmak
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} being