الإنجليزية - التركية
تعريف floating-at-random في الإنجليزية التركية القاموس.
- adrift
- {s} akıntıya kapılmış
- adrift
- sürüklenmiş
- adrift
- akıntı ve rüzgârla sürüklenmiş
- adrift
- başıboş şekilde
- adrift
- {s} serseri
- adrift
- {s} rüzgâra kapılmış
- adrift
- {s} başıboş
Onların botları başıboş.
-Their boat is adrift.
Tom'un cesedi denizde başıboş yüzerken balıkçılar tarafından bulundu.
-Tom's body was found by fishemen floating adrift in the sea.
- adrift
- {s} kendi haline bırakılmış
- adrift
- akıntı ve rüzgâr etkisiyle sürüklenmekte olan
- adrift
- kendi haline terk edilmiş serseri
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف floating-at-random في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- adrift