Biz ülkenin her yerinde seyahat ettik.
- We travelled all over the country.
Uçuştan sonra her yerde morlukları vardı.
- He had bruises all over after the fight.
Vücudumun her tarafında ağrılarım ve sızılarım var.
- I have aches and pains all over my body.
Vücudumun her tarafı ağrıyor.
- My body aches all over.
Her şeye yeniden başladık.
- We started all over again.
Tom raporu baştan yeniden yazmak zorundaydı.
- Tom had to write the report all over again.
Onun bitmiş olduğunu biliyorduk.
- We knew it was all over.
Tom'u her yerde aradım ama bulamadım.
- I've looked all over for Tom, but I can't find him.
Tom için her yerde araştırma yaptım.
- I searched all over for Tom.
Tom bütün hikayeyi tekrar baştan dinlemek zorunda kaldı.
- Tom had to listen to the whole story all over again.
Biz tekrar baştan başlamak zorundayız.
- We have to start all over again.
Şimdi her şeye baştan başlamalıyım.
- Now I have to start all over again.
Japoncam için faydalı olacak güzel bir yazı hazırlamaya çalıştım, ama öğretmenim yazıda epey yanlışlar olduğunu ve yeni baştan yazmam gerektiğini söyledi.
- I have attempted to create a good essay which utilizes my Japanese, but my professor said that much of it was incorrect and that I have to do it all over again.