gömülü

listen to the pronunciation of gömülü
التركية - الإنجليزية
embedded
buried

His ashes are buried here. - Onun külleri burada gömülüdür.

I wonder who's buried in that tomb. - O mezarda kimin gömülü olduğunu merak ediyorum.

buried, interred
sunk
buried in

The secret remained buried in the grave of the famous philosopher. - Sır ünlü filozofun mezarında gömülü kaldı.

Mary laid on her bed, crying with her face buried into her pillow. - Mary yatağına uzandı, yüzü yastığına gömülü şekilde ağladı.

buried in, sunken in
embed
inserted
hidden
graved
graven
gömülü kablo
buried cable
gömülü olmak
rest
masaya gömülü hokka
inkwell
toprağa gömülü kablo
buried cable
yere gömülü anten
(Radyo) buried antenna
التركية - التركية
Batmış, kaybolmuş olan
Gömülmüş olan, toprak altında saklanmış olan, metfun