Tom keeps a diary in French.
- Tom Fransızca bir günlük tutuyor.
I am keeping a diary every day.
- Her gün bir günlük tutuyorum.
He seems to be oppressed by his monotonous daily life.
- Monoton günlük yaşantısı yüzünden bunalmış gibi görünüyor.
This is a daily newspaper.
- Bu bir günlük gazetedir.
I was the one who suggested Tom keep a journal.
- Tom'un bir günlük tutmasını öneren kişi bendim.
My dad keeps a journal every day.
- Babam her gün bir günlük tutar.
The story was in all daily newspapers.
- Hikaye tüm günlük gazetelerdeydi.
This is a daily newspaper.
- Bu bir günlük gazetedir.
Tell me about your everyday life.
- Bana günlük yaşamından bahset.
At the very least, I'd like to be able to have everyday conversations.
- En azından günlük konuşmalar yapabilmeyi istiyorum.