Mary kız gibi bir kız.
- Mary is a girly girl.
Mary kız gibi bir kız değil.
- Mary is not a girly girl.
O, Kanadalı bir kızla evlendi.
- He married a Canadian girl.
Bazen bir kız mıyım diye merak ediyorum.
- I sometimes wonder if I am a girl.
Kadınlar ve kızlar onunla karşılaşmaktansa caddeyi geçmeyi tercih ederler.
- Women and girls would cross over the street rather than meet him.
Küçük kız güzel bir kadın oldu.
- The little girl grew into a beautiful woman.
Priscilla Chan, Mark Zuckerberg'in sevgilisidir.
- Priscilla Chan is the girlfriend of Mark Zuckerberg.
Gerçeği anlatmak gerekirse o benim sevgilim.
- To tell the truth, she is my girlfriend.
Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim.
- I want to learn to speak Hawaiian, so I can impress my girlfriend.
Tom ve kız arkadaşı aynı sınıfta.
- Tom and his girlfriend are in the same class.
... girly subscribers to him, and he was able to bring along ...