heavy rain

listen to the pronunciation of heavy rain
الإنجليزية - التركية
şiddetli yağmur

Şiddetli yağmur, onların kalkışını erteledi. - The heavy rain made them put off their departure.

Şiddetli yağmur balık tutmaya gitmemizi engelledi. - The heavy rain prevented us from going fishing.

kara yağmuru
Sağanak

Sağanak yağmura rağmen başladılar. - They started in spite of the heavy rain.

Sağanak yağışa rağmen hastanedeki dostunu ziyaret etti. - In spite of the heavy rain, he visited his friend in the hospital.

yoğun yağış

Yoğun yağış ardından büyük bir sel vardı. - Following the heavy rainfall, there was a big flood.

Irmaklar yoğun yağış yüzünden taştı. - The rivers were flooded by the heavy rain.

deluge, heavy rain, cloudburst
sel, şiddetli yağmur, şiddetli yağmur
الإنجليزية - الإنجليزية
heavy rain

    الواصلة

    hea·vy rain

    التركية النطق

    hevi reyn

    النطق

    /ˈhevē ˈrān/ /ˈhɛviː ˈreɪn/
المفضلات