This dog breed has very special markings.
- Bu köpek ırkının çok özel işaretleri var.
Exclamation marks are used much more frequently in German than they are in English.
- Ünlem işaretleri Almancada İngilizcedekilerden çok daha sık olarak kullanılır.
Put question marks where you're sure.
- Soru işaretlerini emin olduğunuz yere koyun.
Tom failed to heed warning signs.
- Tom uyarı işaretlerine dikkat edemedi.
Most signs around here are written in French.
- Civardaki birçok işaretler Fransızca yazılmış.
I need three markers.
- Üç tane işaretleyiciye ihtiyacım var.
Tom doesn't understand social cues.
- Tom sosyal işaretleri anlamıyor.
The policeman signaled me to stop.
- Polis durmam için işaret etti.
We must pay attention to traffic signals.
- Trafik işaretlerine dikkat etmeliyiz.
What does this mark mean?
- Bu işaret ne anlama geliyor?
He put a mark on the page.
- O, sayfaya bir işaret koydu.
I can't see the road signs in this fog.
- Bu siste yol işaretlerini göremiyorum.
What does this sign mean?
- Bu işaret ne anlama geliyor?
Tom gestured for Mary to go inside.
- Tom Mary'nin içeri girmesi için işaret etti.
Tom gestured Mary to go ahead.
- Tom Mary'nin önde gitmesi için işaret etti.
Her slurred speech was an indication that she was drunk.
- Onun geveleyerek konuşması onun sarhoş olduğunun bir işaretiydi.
The cursing tongue is an indication of a bad heart.
- Küfürlü dil, kötü bir kalbin işaretidir.
The old German mail carrier did not want to touch the package marked gift.
- Yaşlı Alman posta taşıyıcı hediye işaretli pakete dokunmak istemedi.
Are there any landmarks?
- Doğal sınır işaretleri var mı?
What do these markings mean?
- Bu işaretlemeler ne anlama geliyor?
The teacher is busy marking papers.
- Öğretmen kağıtları işaretlemekle meşgul.
The patrolman motioned me to pull over.
- Kenara çekilmem için polis bana işaret etti.
He motioned me to stand up.
- O, ayağa kalkmam için eli ile işaret etti.
The advent of the euro is the beacon for the new millennium.
- Euronun gelişi yeni binyılın işaretidir.
His index finger is smaller than his ring finger.
- Onun işaret parmağı, yüzük parmağından daha küçüktür.
His index finger is shorter than his ring finger.
- Onun işaret parmağı yüzük parmağından daha kısadır.
A nod is a sign of agreement.
- Bir baş sallama bir onay işaretidir.
Tom signaled Mary with a nod.
- Tom başını sallayarak Mary'ye işaret etti