im übrigen

listen to the pronunciation of im übrigen
ألمانية - التركية
ayrıca, bundan başka
الإنجليزية - التركية

تعريف im übrigen في الإنجليزية التركية القاموس.

incidentally
tesadüfen
otherwise
aksi takdirde

Benim bu hükümet hakkındaki izlenimim onların daha güçlü bir ekonomik politikaya ihtiyaçları olduğu, aksi takdirde gelecekte büyük sorunlarla karşılaşacaklarıdır. - My impression of this government is that they need a more forceful economic policy, otherwise they'll encounter large problems in the future.

Meşgulüm. Aksi takdirde davetini kabul ederdim. - I'm busy, otherwise I'd accept your invitation.

otherwise
ayrıca
otherwise
başka

Başka türlü yapamazdım. - I could not have done otherwise.

Ben onun iyi bir kitap olduğunu düşünmüştüm fakat Jim başka türlü düşündü. - I thought it was a good book, but Jim thought otherwise.

otherwise
bunun dışında

Bunun dışında, onun ekleyecek bir şeyi yoktu. - Otherwise he had nothing to add.

Yemek çok lezzetli değildi ama bunun dışında parti bir başarıydı. - The food wasn't very delicious, but otherwise the party was a success.

incidentally
lâf arasında
otherwise
bunun dışında/başka türlü
otherwise
başka konuyla
otherwise
farklı
incidentally
bir ara
incidentally
aklıma gelmişken
otherwise
farklı bir şekilde
otherwise
yoksa

Derhal git, yoksa geç kalacaksın. - Go at once, otherwise you will be late.

Acele etsen iyi olur, yoksa treni kaçıracaksın. - You'd better hurry, otherwise you'll miss the train.

incidentally
z. aklıma gelmişken
incidentally
şans eseri
incidentally
bu arada

Bu arada sana bir şey söylemek zorundayım. - Incidentally, I have to tell you something.

incidentally
yakında
ألمانية - الإنجليزية
incidentally
otherwise