الإنجليزية - التركية
تعريف in the fashion في الإنجليزية التركية القاموس.
- rağbette
- biçiminde
- tarzında
- moda
Moda dünyasında yaşıyorlar.
-They live in the fashion world.
- şeklinde
- gibi
- fashion
- moda
Önümüzdeki yıl şapkalar moda olacak.
-Next year, hats will become fashionable.
Kısa eteklerin modası şimdiden bitti.
-Short skirts have already gone out of fashion.
- fashion
- {f} biçimlendirmek
- fashion
- şeklinde
- fashion
- üslûp
- fashion
- öncülük etmek
- in a fashion
- şöyle böyle
- in fashion
- moda olmak
- fashion
- üslup
- fashion
- biçim
- fashion
- (elleri kullanarak) yapmak
- fashion
- belli bir biçim vermek
- in fashion
- modaya uygun
- in fashion
- moda
Uzun etekler modada çok fazladır.
-Long skirts are very much in fashion.
Modadaki bu değişimlere ayak uyduramıyorum.
-I can't keep up with these changes in fashion.
- in a fashion
- Bir moda
- fashion
- (fiil) yapmak, biçimlendirmek, uydurmak
- fashion
- after veya in a fashion ş
- fashion
- fashion plate en son modayı izleyen kimse
- fashion
- {i} yüksek tabaka
- fashion
- {i} adet
- fashion
- {i} biçim, şekil; tarz
- fashion
- {i} tarz
- fashion
- {f} yapmak, şekil vermek
- fashion
- (isim) moda, adet, tarz, üslup, biçim, yüksek tabaka, kılık kıyafet, dış görünüş
- fashion
- elbise modeli
- fashion
- {i} kılık kıyafet
- in fashion
- modada
- in fashion
- biçiminde
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف in the fashion في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {a} alamode
- fashion
- in fashion
- fashionable, in style
Disco went out of style in the 1980s, but is now in fashion again.
- in fashion
- popular, in style
المصطلحات ذات الصلة
in the fashion
الواصلة
in the fash·ionالتركية النطق
în dhi fäşınالنطق
/ən ᴛʜē ˈfasʜən/ /ɪn ðiː ˈfæʃən/
Resimler
فيديوهات
... And, yes, I do view the vessel as a fashion piece. ...
... >>Lady Gaga: Please leave all fashion accessories. ...
السابق
المفضلات