Dolaylı olarak yardımcı olacak.
- It'll help indirectly.
Delhi belediye başkan yardımcısı dolaylı olarak rhesus maymunları tarafından öldürüldü.
- The deputy mayor of Delhi was indirectly killed by rhesus monkeys.
Delhi belediye başkan yardımcısı dolaylı olarak rhesus maymunları tarafından öldürüldü.
- The deputy mayor of Delhi was indirectly killed by rhesus monkeys.
Dolaylı olarak yardımcı olacak.
- It'll help indirectly.
Onun fikrini dolaylı olarak araştırmaya başladım.
- I tried to investigate his opinion indirectly.
Gri çeviriler dolaylı çevirilerdir. Diğer bir deyişle, onlar çevirilerin çevirileridir, ve ana cümlenin çevirileri değil ( ana cümle büyük harflerle yazılmış cümledir).
- Grey translations are indirect translations. In other words, they are translations of the translations, and not translations of the main sentence (the main sentence is the sentence in big letters).
Tom ona ikinci el araba satın almamasını önerdi.
- Tom advised him not to buy the secondhand car.
Asla ikinci el bir elbise satın almam.
- I will never buy clothes secondhand.