Generally speaking, distance runners are less flexible than sprinters.
- Genel anlamda, mesafe koşucuları kısa mesafe koşucularından daha az esnektir.
The runners poured water over their heads.
- Koşucular suyu kafalarına döktü.
Five runners reached the finals.
- Beş koşucu finale ulaştı.
Though Jane is not a good runner, she can swim very fast.
- Jane iyi bir koşucu olmasa da, o çok hızlı yüzebilir.
Tony is a fast runner.
- Tony hızlı bir koşucu.
Running is good for your health.
- Koşu sağlığınız için iyi.
A rabbit is running in the garden.
- Bahçede bir tavşan koşuyor.
You see, I've got only these two castles, one hundred hectares of land, six cars, four hundreds heads of cattle and twenty racer horses...
- Bakın, benim sahip olduklarım sadece bu iki kale, yüz hektar arazi, altı araba, dört yüz baş sığır ve yirmi koşu atı...
Before the race, the runners have to warm up.
- Yarıştan önce koşucular ısınmak zorundadır.
Don't run about wildly in the room.
- Odada çılgın gibi koşuşturma.
A rabbit is running in the garden.
- Bahçede bir tavşan koşuyor.
I make it a rule to go jogging every morning.
- Her sabah koşuya gitmeyi kural haline getiririm.
I think jogging is good exercise.
- Ben koşunun iyi bir egzersiz olduğunu düşünüyorum.